23 Ağustos 2011 Salı

Bloglar Uyurken

Bloglarım 1.1.2012 tarihine kadar kapalıdır.

O tarihe kadar tamamen kapatıp kapatmayacağıma karar vereceğim.

"Blog dünyası"nda açık bir diskur olmadığı, kendini gösterme ihtiyacının öne geçtiği, tartışma ve gerekçeleme geleneğine karşı bir hayat tarzı oluştuğu, anlamanın anlaşma olduğu sezgisinin kaybedildiği düşüncesindeyim.

Siyasî otorite tarafından kitle iletişim araçlarının söndürülmesi ve eleştiri kurumunun bloglara kayması ile  düşüncenin ve ifadenin öznelleşmesine, öznelerarası kurumsallığını yitirmeye başlamasına daha açık olarak şahit oluyoruz.

Akademik araştırmaların hızlandırılması,  sonuca yönelik politikaların öncelenmesi, tartışma platformlarının bireysel ifade ve söz hakkı platformlarında atomize edilmesi bireyi de tutan bir platformun çöküşüne yol açmaktadır. İnsan ve demokrasi tehdit altındadır.

Gerekçeleme, daha iyi gerekçeleri arama, hakikatin ya da daha güçlü gerekçelerin ışığında değerlendirme geleneğinin karşısına tartışılamaz addelilen bireysel ifadelerin (onay ve sırt dönme ritüalleriyle) konulması halinde anlaşma gerçeklik, geçerlilik ve hakikat iddialarının öznelerarası hareketi dışlanır.

Sansürün tartışma kültürünü reddetmiş, ifadeyi ve gerekçelemeyi sadece bireysel bir özgürlüğe dönüştürmüş "kurtulmuşçuluk"tan ve kitlekütürü demokrasisinin atomize olmakta olan haklılık iddiaları karşısında tarafsız bireyinden daha çok hasar vereceğini düşünmüyorum.

Sansüre karşı çıkış intersubjektif/öznelerası tarşıma kültürünün ifadesi olmadıkça, gerçek anlamıyla özgürleştirici (emancipatory) bir tutum olamayacaktır.

Sansüre karşı çıkanların kültürsüzlüğün, yani insanlığın ortak ifade ve davranış zeminlerinin yitirilmişliği üzerine kurulmuş hatta  imal edilmiş hayat tarzlarının insanî olanı yıkıcılığına karşı çıkışı sansüre karşı çıkışa dahi önceliyorum!

Güçlenmekte olan blog kültüründe demokrasi ve öznelerarasılığın zeminin kaydığını toplumsal alışverişin deforme oluşunun ifade bulduğunu görüyorum.

Varolan blog kültürü sebep değil, sonuçtur. Bireysellik ve kişisellik biririnden kopmakta toplumsal anlam dünyasını ve dayanışmada (tartışmada, alışverişte) şekilleniş imkanlarını yitirmektedir.

Şimdilik susup düşüneceğiz. Rahatsızlık duymaktayız. Önce ayaklarımızı yere basacak, insanların arasına karışacak, söz'e geri döneceğiz. Gerisini şu anda bilmiyorum.

Ne yaparsam yapayım, bir çıkış reçetesi bulduğumdan değil, içimi en rahat ettiren tarza yüzümü çevirdiğimden olacaktır.

Bizi eleştirmiş, bir argümanla karşı çıkmış, yok etme yada yere göğe koyamama dışında birşeyler yapmış insanların çabasını güçlendirmekle başlayacağımdan eminim.

Kültürel ifade kümesin tek horozu veya en dayanılmaz tavuğu olma meselesi değildir. Sorumluluktur, ortak zeminde ifadeyi bulma, sözü açıkta tutma işidir. Demokrasi kendilerini sunan tavuskuşları değil toplumsallaşmış aydın, ortak davranış zeminlerinin manipülasyondan uzak tutulmasını gerektiriyor.

Blog yazarları eleştiri, tartışma, dayanışma kültürüne dönüşün imkanlarını aramalıdırlar! Dünyadaki toplumsal kültür kaybının dengelenmesinin ilk işaretlerini beklemeden, demokratik kültürün öncülüğüne kalkışarak?

Aşağılık duygusu, sinmişlik, itip kakıcılık mı, insanlıkta öncü olmak mı? Kararınızı izleyeceğiz ey insan!

Biz siz ne yaparsanız yapmayacağız. İyi bir şeyler yaptığınızda yanınızda olacağız!

...

Evet, bu "konjunktürde" devam edersek sadece düzeltilmiş yazılar tutulacak, yeni yazı eklenmeyecektir.

Yorumbilgisi'ni "nöbetçi blog" olarak bırakıyorum. Orada da fazla yazı tutmayacağız.  Arkadaşların o an neyle uğraştığımı görebilmeleri ve arayabilecekleri fazla uğraştırmamak içindir sadece.

Orada da, olabildiğince, meslekî bir dili tercih edeceğim.

Madem anlama anlaşma olmadan çıkarılıyor yeni hayatta, itirazda kalacağız, mümkün olduğunca blogsuz!

Çalışacağız, insanların arasında olacağız, konuşacağız, işin köküne balta vuracağız!