1 Ekim 2007 Pazartesi

Kapını Açtıkların Yağmalar Can Evini

Kapını açtıkların yağmalar can evini.

Can yağma içindir.

Kendisini senden ayıramayan varsa, ne olma derdindedir, ne olman derdindedir.

Aşk ne çocuğun anasından kendini ayıramayışında, ne dostunun ayrı yolunu gömenin ruhunda.

Aşk ayrımdan korkmayanın bakışındadır. Bir başını alıp gidebilenin ufkunda.

Her şeyden ayrıldığı, herşeyin kendisiyle göbek bağını koparmasına izin verdiği yerde Aşık birlik evini kurar.

Aşk, yalnızlığa insanca dayanabilenin işidir. Aşk, insanca yalnızlığın, yolayrımlarını kutsamışlığın, başkahayatlığı onaylamışlığın meyvasıdır.

İnsanca yalnızlık, yolcu edebilmekten korkmamanın sonucudur, terkeylemeyi, yalnız bırakılmayı göze alabilmenin.

Aşık, dostlarının güzel talihine sevinendir, çöl kendisini çağırırken. Aşık, dostlarını çöl çağırırken, gül bahçelerine ağlayandır.

Aşık dost ayağına dolanmaz. Aşk, başka aşığın vuslatını geciktirmez.

Yol arkadaşsız kalmayı seçemeyen, aşkın dostu, aşığın dostu değildir.

Dost "senle ne zamandır beraberiz, ne mutlu ki canevini talan ettim, seni kimsesiz bıraktım!" dediğinde, bunu beklemedeyse dosta dost, dostluğu kutlu olsun. Kendine ait olanı dağıtmıştır.

Dosta emanet edilen inciyi, mercanı, camdaki canı talan etmişsen, bir feryatla uyanır emanetin evi.

"Dost, seni gördüğümden beri seni kimsesiz kıldım" dediğinde, sen ortalıktaysan, hâlâ, hırsızlardan ne farkın var? Hayat çalmaktasın!

Kalacaksan, dostun evini bayram evine çevir. Göndereceksen, yalnız gönder, dostu dostsuz bırakıp kendine yapışık etme, [onun] hayatını kendi hayatın etme.

Beklersin ki, hep senin sırtın örtülecek. Sırt örtüp de gitmeyen! Başucunda oturup da beklemeyen! [Onu] Uyandığında kendi haline bırakamayan!

Dostun kendi yolu varsa hâlâ, bahçeleri tarümar edilmemişse, ocağı tütmekteyse, seninki sönmekteyken bile, dostluğun evindesin.

Dostun ocağı sönmekteyken, [kendi] ocağını söndürmeyi göze alamıyorsan, kapını açma. Dostun hem kendi ısınır, hem evini ısıtır. Sende olandan mutlu olmayı bilirse dost, dosttur.

Dostuna, "dostunu al içeri, üşütme onu dışarıda!" dediğinde, dışarıda ilk unutulan sen oluyorsan ne mutlu. Yolun açılmıştır. Buruk durma! Herkes öğrenmez. Herkes dostluğun yolunda değil.

Dost olmayı bilmeyen aşık nasıl aşık?

Yağmalanmamış aşık nasıl aşık?



Yangında son kurtarılacak olmayan dolap, nasıl aşka döner?


1 Ekim 2007, 11.35


(Mevlananın doğum gününu de hatırlayarak (30 eylül) , tamamlanmadı.)